Dijitalleşmenin hayatımızın her köşesine sızdığı, akıllı cihazların elimizden düşmediği, bilginin bir tık ötemizde olduğu, adeta parmaklarımızın ucuna getirildiği bir çağda yaşıyoruz. Bu hızlı ve baş döndürücü dönüşüm, insanlık tarihindeki en büyük sosyokültürel ve teknolojik değişimlerden biri olarak kabul ediliyor. İnternet, sosyal medya platformları, yapay zeka uygulamaları ve otomasyon sistemleri, iletişim kurma, öğrenme, çalışma, eğlenme ve hatta düşünme biçimlerimizi kökten değiştirdi. Bir yandan bize sınırsız bilgiye erişim, küresel iletişim ağları ve kişisel gelişim için sayısız olanak sunarken, diğer yandan beraberinde yeni ve karmaşık zorlukları da getiriyor. Sürekli bağlantı kurma baskısı, bilgi yorgunluğu, dijital bağımlılık, gerçek dünyadan kopma, yalnızlık hissinin paradoksal yükselişi ve gerçeklik algımızın giderek bulanıklaşması gibi pek çok mesele, modern insanın